Çok sayıda özel sağlık kuruluşu, sağlık çalışanı ve hekimin adının karıştığı ‘Yenidoğan çetesi’ olayı, incelemeyi sürdüren savcının makamında tehdit edilmesi görüntülerinin açığa çıkması üzerine yeniden kamuoyu gündemine taşındı.
Bu olay hemen her gün bizlerin de içinde yaşadığı sağlık sisteminin iflas ettiğini gösteren bir olaydır. Sağlığın alınır satılır bir meta, hastaların müşteri, sağlık kuruluşlarının ise ticarethane durumuna getirilmesinin sonucudur. Amacı yalnızca kâr etmek ve kârını arttırmak olanlara bırakılan sağlık hizmet sunumu, piyasaya peşkeş çekilen sağlığımız, etik ve kanun dışı işlemlere daha çok muhatap olur hale gelmiştir.
Bu olayda sorumluluğu bulunan kişiler/kurumlar yapılacak yargılama sonucunda hak ettikleri cezaları almalıdır. Ancak kamuoyu, çok ağır koşullarda çalışan ve hemen her gün şiddetin odağında bulunan sağlık çalışanlarının tamamını töhmet altında bırakacak değerlendirmelerden uzak durmalıdır.
Bu gibi olayların yaşanmaması için uygulanmakta olan sağlığı piyasa dinamiklerine terk eden, özelleştirmeye giden ve amacı kâr etmek olan politikalar terk edilmelidir. Bütçeden sağlığa ayrılan pay artırılmalıdır. Sağlık sistemi kamusal olarak herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli hizmet sunacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.
Yenidoğan Çetesi Olayı toplumsal çürümüşlüğün aynasıdır. Bu aynaya sorumlular hiç durmadan ibretle bakmalıdır.
Aksi hâlde ve ne yazık ki bu yaşadığımız sonuncu vahşet olmayacaktır!
Türk Dişhekimleri Birliği