Merhaba,
Geçtiğimiz ay büyük bir başarıyla tamamladığımız FDI 2024 Dünya Dişhekimliği Kongresi’nin ardından tatlı bir yorgunluk içindeyiz. 8 bini aşkın meslektaşımız bugüne kadar sanırım FDI kongrelerinde dahi rastlanmayan zenginlikte bir bilimsel programı dört gün boyunca yaşadılar. FDI Başkanı Greg Chadwick’in Kongreden sonra yayımlanan FDI bülteninde kullandığı ifadelerle ‘Sürekli dişhekimliği etkinliği ve mesleki çevre edinme fırsatlarıyla dolu dört gün boyunca, yaratıcılık ve mükemmellik arasında köprü kurma hedefiyle dünyanın çeşitli yerlerinden dişhekimi topluluklarının bir araya gelmelerine tanıklık ettik”.
Son dönemlerde mesleğimizin itibarının zedelendiği, meslektaşımızın ve halkımızın mağdur edildiği konulardan biri de diploma kiralama ve sahte dişhekimi sorunu. Geçtiğimiz ay yaşanan bir vaka nedeniyle konuk edildiğim ulusal bir TV kanalında da belirttiğim gibi bu durumda elbette iki taraf da hukuk önünde sorumludur, fakat her yıl binlerce genç insanı mezun ederek işsiz ordusuna katan sistemin hiç mi suçu yok?
Yükseköğretim Kurulu hem ülkenin bu kadar çok sayıda yeni dişhekimine ihtiyacı olmadığını hem de açılan yeni fakültelerin hali pür melalini pekala bilmesine rağmen hala fakülte açılmasına onay veriyor ve bu yıl açıklanan rakamlardan görüldüğü gibi kontenjanlarda azaltma yerine artış yaşanıyor. Yabancı öğrenci kontenjanıyla girenler hariç, yine KKTC ve diğer ülkelerdeki fakültelerde eğitim görenler hariç kontenjan toplamı bu yıl 9300’ü buldu. Bütün projeksiyorlar ise yılda 1500 ila 2000 yeni mezunun Türkiye’nin dişhekimi ihtiyacını karşılamaya yeteceği yönünde. Geriye kalan 7 bin yeni mezunun açlıkla etik dışı davranış arasında seçim yapmak zorunda kaldığında her zaman etik davranacağının garantisini kim verebilir?
Türk Dişhekimleri Birliği olarak 1-3 Kasım 2024 tarihlerinde 20. Olağan Genel Kurulumuzu yapacağız. 40 yıla yaklaşan tecrübesiyle TDB artık olgunluk çağını yaşayan güçlü bir meslek örgütü haline geldi. Sayıları hızla artarak 44’ü bulan dişhekimleri odalarımızdan seçilip gelen delegelerimiz önümüzdeki iki yıl boyunca TDB’yi yönetecek isimleri seçecek, güncellenmesi gereken örgütsel ve idari düzenlemeleri yapacak.
Genel Kurulun önündeki en önemli tercih dişhekimliğinin geleceğine bakış açısı noktasında olacaktır. Ya dişhekimliğinin geleceği bugünkü sağlık politikalarına alet edilecek ya da TDB bugüne kadar geliştirdiği mesleki ve etik duruşu koruyarak meslektaşlarının haklarını sonuna kadar savunmaya devam edecek. Genel Kurul’un sağlık politikalarına, demokratik hak ve özgürlüklere, meslektaşın hukukunun nasıl korunacağına dair fikirlerin yarıştığı bir meydan olmasını umuyorum.
Demokrasiye, laikliğe, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne saygı duyanların birlikte hareket etmesinin hem meslek örgütümüzün hem de meslektaşlarımızın haklarının daha güçlü savunulmasını sağlayacağına inancım tamdır.
Akademik mesleklerde etik değerlerin bir kenara bırakılması halinde hep felaket yaşanır; deprem olduğunda binalar kağıt gibi yıkılır, siyasal düşünce yahut kaygıyla verilen kararlarla insanlar haksız yere hapiste tutulur, bütün amacı insanı sağlıklı yaşatmak olan hekimlerin adı bebeklerin öldürülmesiyle anılır, duvara diplomasını asan dişhekimi hastaya bir sahtekarın müdahale etmesine göz yumar…
Türk Dişhekimleri Birliği kurulduğundan bugüne siyasi iktidarlarla birlikte çözüm üretmeyi kategorik olarak reddetmeyen ama onların dümen suyuna girmeyi de kabul etmeyen bir hattı takip etti. Biz bu hattın doğru olduğunu düşünüyor ve Türk Dişhekimleri Birliği’nin sağlık alanında yaşanan bunca sorunun müsebbiplerinin değirmenine su taşıyacak bir çizgiye sürüklenmeyeceğine inanıyoruz.
A.Tarık İşmen
Türk Dişhekimleri Birliği
Genel Başkanı